İstanbul Üniversitesi Öğrencileri Yabancı Ziyaretçilere Açılma Kararına Tepki Gösterdi
HABER: HAKAN KAYA
KAMERA: SADIK KARAKULOĞLU
Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından biri İstanbul Üniversitesi Üniversitede okuyan öğrenciler, şehrin yerli ve yabancı ziyaretçilere açılmasına tepki gösterdi. Üniversitenin Beyazıt yerleşkesi önünde toplanan öğrenciler, “İstanbul Üniversitesi bir okuldur, işletme değil” dedi.
İstanbul ÜniversitesiRektörlük, tarihi Beyazıt’taki yerleşke başta olmak üzere tüm yerleşkelerinin kapılarını yerli ve yabancı ziyaretçilere açma kararı aldı.
İstanbul üniversiteleri öğrencileri, rektörlüğün kararını protesto etmek için bugün Beyazıt’taki kampüsün ana girişinde toplandı.
” İstanbul Üniversitesi“İşletme değil, demokratik üniversite için bir aradayız” pankartı açan öğrenciler, “Müşteri değil öğrenciyiz” ve “Özgür, bilimsel, demokratik eğitim” gibi sloganlar attılar.
“İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ’NİN TİCARİ OFİS HALİNE GETİRİLMESİNİ İSTEMİYORUZ”
Öğrencilerden Ceren Aydoğdu ise yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Turistlerin, irticacıların ve cihatçıların buraya girmesi, kadınların ve İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin hayatlarının tehlikeye atılması anlamına geliyor. Bu, İstanbul Üniversitesi’ni ticari bir kuruluş haline getirmeleri anlamına geliyor. İstanbul Üniversitesi’nde özel işletmelere yer açmak, onların Öğrencilerin kararlarının geçersiz kılınması.Biz bu karara ne diyoruz?Anlayalım?İstanbul Üniversitesi’nde okuyan ve çalışan öğrencilerin kararı ve iradesi mi, yoksa İstanbul Üniversitesi yönetiminin öğrenci karşıtı kararı mı? İstanbul Üniversitesi yönetimi karşımızda böyle duruyor. Bilim üretim süreçlerimize halkın müdahil olmasını değil, İstanbul Üniversitesi’nin inançlı bir mümin olmasını sağlamak istiyoruz. “Bir kurumun olmayışını eleştiriyoruz. Okulumuza gelen ziyaretçileri eleştirmiyoruz ama İstanbul Üniversitesi’nin ticaret merkezine dönüşmesini eleştiriyoruz” dedi.
“MÜŞTERİ DEĞİL ÖĞRENCİYİZ”
Öğrencilerden Sena Akay, “Geçen aya kadar kampüs girişlerinde üstümüz aranırken ve saldırıya uğrarken birdenbire sanki hiç yapmamış gibi duvarları olmayan bir üniversiteden bahsetmek ne kadar gerçekçi ve samimi. Arkadaş grubu olarak toplandığımızda güvenlik tarafından dağıldık. Bunları düşündüğünüzde eğitim ve öğretimi kazanç kapısı olarak görenlerin “Bu kapıyı kime sonuna kadar açmak istediği çok açık. Üniversitemizi işletmeye dönüştürmek isteyenler şunu bilmelidir ki karşılarındaki kişiler müşteri değil öğrencidir.” dedi.
“VERİLEN KARARI KABUL ETMİYORUZ”
Öğrenci Ezgi Artuç da yaptığı açıklamada, öğrencilerin okulda olmadığı bir dönemde kararın oldubitti olarak alındığını belirterek, şunları söyledi:
“Bu kararı kabul etmiyoruz. Rektörlüğün duvarları olmayan bir üniversite ve halkı bilimle buluşturacak açıklamasıyla yasallaştırmaya çalıştığı bu karar, iddia edildiğinin aksine halkı bilimle buluşturmaktan uzaktır. Üniversitelerin halk ve öğrenciler arasında bilim köprüsü olması gerekiyor ancak güvenli kampüslerin inşa edildiği karar alma süreçleri tüm bileşenlerini ve akademiyi de içeriyor Bilimin özgürce yapılabileceği bir yaklaşımla mümkün. öğrencilerinin fakülte ve kampüslerde özgürce dolaşabildikleri, taciz ve saldırı korkusu olmadan kendilerini güvende hissedebildikleri, sosyal aktivitelere ve üniversite yaşamına katılabildikleri bir üniversite olan Walls’un, İstanbul Üniversitesi’nin son döneme kadar giriş yasağı koyduğu ortaya çıktı. CİTÖK gibi kendi öğrenci dostu kurumlarının aktif işleyişine destek vermeyen, öğrencilerin sosyal alanlarını ve kulüp faaliyetlerini kısıtlayan, öğrencilerin fakülteler arası öğrenci almasına izin vermeyen kayyum rektör Osman Bülent Zülfikar’ın şahsi malı haline geldi. Tüm taleplere rağmen klasik şenliklere, hatta pikniklere katılan, şirket gibi çalışan bir yapıya dönüştü. . “10 milyar 637 milyon 379 bin liralık bütçe tahsisiyle öğrencilere kaliteli eğitim sunacağını iddia eden İstanbul Üniversitesi’ni yöneten zihniyetin, eğitim kurumlarına ticari kazanç alanı olarak yaklaştığının bilincindeyiz.”